Yeni Nesil Ebeveynlik Sanatı: Dijital Ebeveynlik

Yeni Nesil Ebeveynlik Sanatı: Dijital Ebeveynlik

Ebeveynliğin özü, yani sevgi, güven ve rehberlik sağlama misyonu, çağlar boyunca değişmedi. Ancak bu misyonun icra edildiği sahne, son yirmi yılda kökten bir dönüşüm geçirdi. Günümüz ebeveynleri, çocuklarını hem fiziksel hem de dijital dünyada aynı anda büyütmek gibi, kendilerinden önceki hiçbir neslin karşılaşmadığı bir zorlukla karşı karşıya. Bu durum, özellikle okulların kapandığı ve yapılandırılmış zamanın azaldığı yaz aylarında daha da belirginleşen bir gerilime yol açıyor. Peki, bu duygularla boğuşurken dijital ebeveynlik becerileri geliştirmek mümkün mü?

Sorunu Anlamak

Pek çok ebeveyn, özellikle yaz tatilinde çocuklarının ekran kullanımını düzenlemekte zorluk yaşıyor. Ekran süresi dolduğunda başlayan öfke nöbetleri veya bitmeyen pazarlıklar, ailelerin huzurunu kaçırabiliyor. Araştırmalar, artan ekran kullanımı ile sosyo-duygusal sorunlar arasında çift yönlü, kısır bir döngüye işaret ediyor. Artan ekran süresi, aşırı uyarılma nedeniyle kaygı ve saldırganlık gibi sorunlara yol açarken, bu sorunları yaşayan çocuklar, bir başa çıkma mekanizması olarak ekranlara daha fazla yönelebiliyor. Bu durum, uyku kalitesinin düşmesi, hareketsizlik ve obezite gibi fiziksel risklerle birleştiğinde, ebeveynlerin neden bunalmış hissettiğini açıkça ortaya koyuyor.

Çocuğun bu kronik uyarılmışlık hali, yalnızca çocuğu değil, ebeveyni de esir alıyor. Düzensiz bir sinir sistemine sahip olan çocuk, ebeveynde tepkisel davranışları tetikliyor. Stresli ve tepkisel ebeveynin davranışı ise çocuğun sinir sistemini daha da düzensiz hale getirerek çatışmayı tırmandırıyor. Yetersiz sınırlar ve önleyici adımların eksikliği ise durumu zorlaştırıyor. Bu döngüyü daha sağlıklı bir noktaya çekebilmenin yolu, ortaya çıkan bu yeni soruna karşı dijital ebeveynlik becerilerini geliştirmekten geçiyor. Peki, nedir bu dijital ebeveynlik becerileri ve nasıl geliştirilebilir?

Çaresizlikten Eyleme: Dijital Ebeveynlik Becerilerini Geliştirmek

Çocukların dijital kullanımlarını düzenlemek ve dijital dünyada çocuklara yaşlarına uygun rehberlik edebilmeyi içeren dijital ebeveynlik becerileri, uluslararası alanlarda günden güne daha çok anılıyor. Avrupa konseyi bu becerileri/stratejileri “iletişim”, “eleştirel düşünme”, dijital vatandaşlık”, “süreklilik” ve “topluluk desteği” başlıklarıyla ele alıyor.

Bu başlıklardan belki de en tanıdık olanlardan biri “iletişim”. Uzmanlara göre dijital dünyada çocukları hedef alan çoğu risk faktörü, çocukların korkularından, yalnızlıklarından ve çaresizliklerinden besleniyor. Çocukların hangi oyunları oynadıkları, dijital ortamda neler yaptıkları, nelerden keyif alıp nelerden rahatsız olduklarını öğrenmenin yolu onlarla kurulan ilgili ve içten bir iletişime bağlı. Bu iletişimin temellerini atmak için ise çocukların dijital dünyada daha aktif olmaya başladıkları 7-12 yaş önemli bir eşik. Öncesinde ebeveynin kontrolüyle sınırlı kullanımlar bu yaş itibariyle keşif, bilgiye erişim ve eğlence amaçlarıyla çeşitleniyor. Karşılaşılabilecek riskler de bununla birlikte çeşitleniyor. Çocukların kullanımlarının düzenlenebilmesi ve çok yönlü gelişimlerini etkileyebilecek risklere karşı korunabilmeleri için ebeveynin varlığı ve desteği büyük bir önem taşıyor. Çocukların oynadıkları bir oyuna ilgi duyulması, belki on dakika beraber oynama teklifi, çocuğun oradaki deneyimi anlamaya ve anlamlandırmaya bir kapı açarken, iletişimi güçlendirecek bir yatırım görevi görüyor.

Bir diğer önemli beceri ise “eleştirel düşünme”. Dijital ortamda doğru bilgiyi yanlıştan ayırmak gitgide daha zor bir hale geliyor. Ebeveynlerin bu noktada model olmalarının yanında eleştirel düşünme becerilerinin gelişmesi için sundukları rehberlik kritik bir önem taşıyor. Küçük yaştan itibaren izlenen içeriklerin değerlendirilmesi, üzerine kurulan anlamlı bir sohbet ve içeriğin eleştirel bir gözle ele alınması ebeveynle geçirilen nitelikli zamanın ötesinde çocuğa beraberinde taşıyacağı önemli bir beceriyi kazandırıyor.

Dijital vatandaşlık becerisi, dijital yerlilerin sağlıklı bir dijital kimlik geliştirebilmesi için oldukça önemli. Dijital bir ortamda çocukların haklarının ve sorumluluklarının neler olduğunun konuşulması, çocuğun dijitaldeki eylemlerinin de günlük hayattakiler gibi bazı sonuçları olduğunun farkına varması elzem. Bu temel üzerine çocukların dijital dünyada ne kadar görünür olacakları, dijitalde hangi bilgileri kimlerle ve nasıl paylaşıp paylaşamayacakları gibi güvenlik açısından kritik diğer dijital kurallar inşa ediliyor. Küçük yaştan itibaren bir parçası oldukları dijital dünyada nasıl daha güvenli var olabileceklerini, bir sorun yaşadıklarında nereye başvurabileceklerini bilmek, çocukları korumak için önemli bir adım.

Sürdürülebilirlik, küçük yaşlarda temelleri atılan iletişimin sonraki yaşlarda değişen ihtiyaçlar gözetilerek sürdürülebilmesini içerirken, topluluk desteği ise ebeveynin bu çaresizlik hissiyle baş etmede yalnız olmadığını ve yönelebileceği toplulukları fark etmesinin gerekliliğini vurguluyor. Çocuklara yönelik içerikler için geliştirilen platformlar, ebeveynlerin deneyimlerini paylaştığı bloglar ve topluluklar sadece bir bilgi kaynağı değil ebeveynlerin deneyimlerini paylaşabildiği ve ihtiyaç durumunda birlikte hareket edebildiği alanları oluşturuyor.

Tüm bu becerilerin temelinde çocuğun yaşına ve gelişimine göre rehberliği güncelleyebilmek geliyor. Çocuklar hangi yaşta dijital dünyayı ne için kullanıyor? Dijital dünya çocuğun hangi ihtiyacına bir cevap veriyor? Bu sorunun cevabını bilmek, onlara bu amaçlarla uyumlu şekilde rehberlik edebilmeyi kolaylaştırıyor.

Türkiye’de Dijital Ebeveynliğin Yerel Dinamikleri ve Kontrol Mekanizmaları

Becerileri uygun yaşlarda uygun şekillerde kullanabilmek için ebeveynlerin ellerindeki imkânları bilmesi de büyük bir önem taşıyor. Sonradan dâhil oldukları dijital dünyada ebeveynler olarak etki alanlarının farkında olmak, çocukları dijital dünyaya adım atarken neler yapabileceklerini bilmek, ebeveynlere büyük kolaylık sağlıyor. Türkiye’de ebeveynler açısından “güvenli internet” hizmetleri, “ebeveyn denetimi” sağlayan uygulamalar ve en önemlisi, çocukları uygunsuz içeriklerden koruyan şikâyet mekanizmaları, ebeveynlerin dijital ortamda güvenli bir alan yaratabilmeleri için hayatî öneme sahip.

Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) tarafından sağlanan "Güvenli İnternet Ev Hizmeti", ailelerin çocuklarını zararlı içeriklerden koruyabilmeleri adına ücretsiz olarak sunuluyor. Bu hizmet kapsamında aileler, farklı yaş gruplarına göre filtreleme seçenekleriyle çocuklarının internetteki aktivitelerini daha güvenli hâle getirebiliyor. Buna ek olarak, Android (Google Family Link), Apple (Screen Time) ve Windows (Microsoft Family Safety) gibi yaygın işletim sistemlerinde yer alan ebeveyn denetim araçları, ebeveynlere çocuklarının hangi içeriklere eriştiğini, uygulamalarda ne kadar süre geçirdiğini ve çevrim içi davranışlarını takip etme imkânı sağlıyor. Ancak bu araçların etkinliği, ailelerin bilinçli ve aktif katılımıyla mümkün olabiliyor.

Türkiye’de en kritik fakat yeterince kullanılmayan araçlardan biri ise “şikâyet mekanizmaları”. Uygunsuz olduğu düşünülen içeriklerin bildirilmesi, incelemeleri beraberinde getirirken, şikâyet üzerine çocuklar için geliştirilen içeriklerde tespit edilen uygunsuz içeriklerle ilgili işlemler yapılabiliyor. Zira dünyada çocuklar için riskleri öngörme ve ilgili düzenlemeleri yapma sorumluluğunun hizmet sağlayıcılara verildiği çeşitli uygulamalar üzerinde çalışırken, Türkiye’de süreç daha ziyade şikâyetler üzerinden işliyor. Ebeveynlerin sahip oldukları bu gücü fark edebilmeleri ve organize bir biçimde kullanabilmeleri, içeriklerin düzenlenmesinde önemli adımların atılmasını sağlayabiliyor. Zira çocuklar dijital içeriklerin tüketicisi konumunda olsa da direksiyonu “müşteri” olan ebeveyn tutuyor.

Dijital çağda ebeveynlik, yalnızca teknolojiyi tanımak değil, çocukların dijital deneyimlerini anlayarak, onlara yaşlarına uygun bir şekilde eşlik edebilme becerisidir. Ebeveynin görevi artık sadece sınır koymak değil, dijital dünyada çocuklara güvenli bir alan inşa edebilmektir. İletişim, eleştirel düşünme, dijital vatandaşlık ve sürdürülebilir rehberlik gibi beceriler, yalnızca çocuklar için değil, ebeveynler için de öğrenilmesi gereken yeni bir dil haline gelmiştir. Bu dili öğrenmek zaman alsa da, asıl belirleyici olan teknolojik yetkinlik değil, çocuğun dijital yolculuğuna eşlik etme iradesidir.

İki Nokta

Kitap tanıtımı, biyografi, araştırma raporu, değerlendirme ve inceleme yayınları ile bölgesel veya küresel ölçeklerde güncel ya da yapısal sorunlar.