Ergenlerde Benliğin Farklılaşması ile Teknoloji Bağımlılığı Arasında Sosyal Duygusal Öğrenme Becerilerinin Düzenleyici Etkisi

Ergenlerde Benliğin Farklılaşması ile Teknoloji Bağımlılığı Arasında Sosyal Duygusal Öğrenme Becerilerinin Düzenleyici Etkisi

 

Giriş

Ergenlik dönemi, bireylerin fiziksel, bilişsel, duygusal ve sosyal alanlarda hızlı değişimler yaşadığı, kimlik ve özerklik kazanımının merkezî olduğu kritik bir gelişim sürecidir. Bu dönemde olumlu bir kimlik ve benlik duygusu geliştirmek, yaşantıları olumlu kılarken, kimlik karmaşası veya olumsuz bir benlik algısı davranış sorunlarına zemin hazırlayabilir. Son yıllarda, bu sorunlarla başa çıkma aracı olarak internet ve sosyal medya kullanımı yaygınlaşmıştır. Ancak kontrolsüz ve aşırı kullanım “bağımlılık” gibi olumsuz davranışlara yol açabilmektedir. Kimlik arayışında olan ergenler için internet ve sosyal medya günlük yaşamın merkezindedir. Literatür, benliğin farklılaşması (bireyin özerk ve sağlam bir benlik geliştirmesi) ile teknoloji bağımlılığı arasında olumsuz bir ilişki olduğunu göstermekle birlikte, teknoloji kullanımının sosyal ve duygusal işlevleri nasıl etkilediği hakkında daha fazla bilgiye ihtiyaç vardır. Aşırı teknoloji kullanımının bireylerin sosyal duygusal öğrenme (SDÖ) becerileriyle ilişkili olabileceği düşünülmektedir. Bu çalışma, ergenlerde benliğin sağlıklı farklılaşması ve teknoloji bağımlılığı arasındaki ilişkide SDÖ becerilerinin düzenleyici (ılımlandırıcı) etkisini araştırmıştır.

Amaç

Bu çalışmanın amacı, ergenlerde benliğin farklılaşması ile teknoloji bağımlılığı arasındaki ilişkide sosyal duygusal öğrenme becerilerinin düzenleyici (ılımlandırıcı) etkisini incelemektir.

Yöntem

Bu araştırma, benliğin farklılaşması, sosyal duygusal öğrenme becerileri ve teknoloji bağımlılığı arasındaki ilişkileri belirlemeyi amaçlayan ilişkisel bir modelle yürütülmüştür.

  • Katılımcılar: Araştırma, 2022-2023 akademik yılında Orta Anadolu’da bir şehir merkezindeki lise öğrencileriyle gerçekleştirilmiştir. Çalışmaya, yaşları 13 ile 18 arasında değişen (ortalama yaş: 15.53) toplam 608 lise öğrencisi (404 kız, 204 erkek) gönüllü olarak katılmıştır. Örneklem seçiminde kolayda örnekleme yöntemi kullanılmıştır.
  • Veri Toplama Araçları: 
    • Benliğin Farklılaşması Kısa Formu: Bireylerin benlik farklılaşma düzeylerini belirlemek için kullanılmış, toplam 20 maddeden ve dört alt ölçekten (ego pozisyonu alma, duygusal tepkisellik, duygusal kopma, iç içe geçme) oluşmaktadır.
    • Dijital Bağımlılık Ölçeği: Bireylerdeki dijital bağımlılık düzeyini ölçmek için geliştirilmiş 29 maddelik 5’li Likert tipi bir ölçektir. Yüksek puanlar yüksek dijital bağımlılık eğilimini gösterir.
    • Ergenlerde Sosyal ve Duygusal Öğrenme Ölçeği: Ergenlerin duygusal ve sosyal öğrenme becerilerini ölçmek için geliştirilmiş 23 maddelik 5’li Likert tipi ve beş faktörlü (etkili karar verme, öz farkındalık, sosyal farkındalık, öz yönetim, ilişki becerileri) bir ölçektir. Ölçeğin tamamından alınan yüksek puanlar, yüksek düzeyde SDÖ becerilerini gösterir.
    • Sosyodemografik Veri Formu: Cinsiyet, sınıf düzeyi, yaş, ebeveyn eğitim düzeyi ve algılanan gelir düzeyi gibi sosyodemografik bilgileri toplamak için kullanılmıştır.
  • Veri Analizi: Veriler, değişkenler arasındaki korelasyonel ilişkileri test etmek için Pearson korelasyon katsayısı kullanılarak analiz edilmiştir. SDÖ becerilerinin benliğin farklılaşması ile teknoloji bağımlılığı arasındaki düzenleyici etkisini belirlemek amacıyla Proses Makrosu (Model-1) kullanılarak moderasyon analizi yapılmıştır.

Temel Bulgular

Çalışmanın bulguları, ergenlerde benliğin farklılaşması, sosyal duygusal öğrenme becerileri ve teknoloji bağımlılığı arasında anlamlı ilişkiler olduğunu ve SDÖ becerilerinin bu ilişkide düzenleyici bir rol oynadığını göstermektedir.

  • Değişkenler Arası İlişkiler: 
    • Ergenlerde benliğin farklılaşması ile teknoloji bağımlılığı arasında negatif ve anlamlı bir ilişki bulunmuştur. Bu, benlik farklılaşması arttıkça teknoloji bağımlılığının azaldığı anlamına gelmektedir.
    • Benliğin farklılaşması ile SDÖ becerileri arasında pozitif ve anlamlı bir ilişki olduğu belirlenmiştir.
    • Teknoloji bağımlılığı ile SDÖ becerileri arasında ise negatif ve anlamlı bir ilişki bulunmuştur. Bu, SDÖ becerileri arttıkça teknoloji bağımlılığının azaldığını gösterir.
  • SDÖ Becerilerinin Düzenleyici Etkisi: Analizler sonucunda, sosyal duygusal öğrenme becerilerinin ergenlerde benliğin farklılaşması ile teknoloji bağımlılığı arasındaki ilişkide anlamlı bir düzenleyici etkisi olduğu görülmüştür. 
    • Bu düzenleyici etki, SDÖ becerileri daha yüksek olan ergen bireylerin, benlik farklılaşmasından daha olumlu etkilendiğini ve daha az teknoloji bağımlılığı eğilimi gösterdiğini ortaya koymuştur. Başka bir deyişle, SDÖ becerileri yüksek olan ergenlerde, benliğin farklılaşması arttıkça teknoloji bağımlılığı daha da azalmaktadır. Bu durum, SDÖ’nün teknoloji bağımlılığına karşı koruyucu bir kalkan görevi görebileceğini düşündürmektedir.

Sonuç

Bu çalışma, ergenlerde benliğin sağlıklı farklılaşmasının teknoloji bağımlılığını azaltmada önemli bir faktör olduğunu ve sosyal duygusal öğrenme (SDÖ) becerilerinin bu ilişkide kritik bir düzenleyici rol oynadığını göstermektedir. Bulgular, yüksek sosyal duygusal öğrenme becerilerine sahip ergenlerin, benlik farklılaşması süreçlerinden daha olumlu etkilendiğini ve teknoloji bağımlılığına karşı daha dirençli olduğunu ortaya koymuştur. Bu durum, sosyal duygusal öğrenme becerilerinin, bireylerin olumsuz duygularını ve sosyal kaygılarını yönetmelerine, yapıcı problem çözme stratejileri geliştirmelerine ve dolayısıyla teknoloji bağımlılığı gibi uyumsuz davranışlardan kaçınmalarına yardımcı olan hayati beceriler olduğunu desteklemektedir.

Bu araştırma sonuçları ışığında, gelişimsel açıdan kritik bir dönemden geçen ergen bireylerin sağlıklı bir benlik farklılaşması geliştirmeleri ve teknoloji bağımlılığından uzaklaşmaları için sosyal duygusal öğrenme becerilerinin artırılmasının büyük katkılar sağlayacağı söylenebilir. Özellikle okullardaki psikolojik danışma ve rehberlik servisleri tarafından yürütülecek bireysel veya grupla psikolojik danışma uygulamalarının, ergenlerin sosyal duygusal öğrenme becerilerini geliştirmeye yönelik olması önerilmektedir. Ayrıca, kimlik ve benlik gelişimini desteklemek ve aileden ayrımlaşma süreçlerine katkı sağlamak amacıyla aile danışmanlığı uygulamaları ve önleyici psikolojik danışma çalışmalarının da önemli katkılar sağlayabileceği ifade edilmiştir. Bu tür programlar ve farkındalık çalışmaları, günümüzün en önemli sorunlarından biri olan teknoloji bağımlılığını önlemede veya azaltmada etkili bir yol sunmaktadır.

Kaynak: Liman, B., & Kılıçarslan, S. (2025). The moderating effect of social emotional learning skills between differentiation of self and technology addiction in adolescents. Addicta: The Turkish Journal on Addictions, 12(2), 205-211. DOI: 10.5152/ADDICTA.2025.24088

 

İki Nokta

Kitap tanıtımı, biyografi, araştırma raporu, değerlendirme ve inceleme yayınları ile bölgesel veya küresel ölçeklerde güncel ya da yapısal sorunlar.