
İsveç’te Refah Devleti Perspektifinden Eğitim Başarısı Üzerindeki Genetik Etkiler
Bireylerin eğitim düzeyleri, yaşamlarındaki birçok önemli sonucun belirleyicisidir ve bu başarıda genetik faktörlerin rolü giderek daha fazla ilgi çekmektedir. İkiz çalışmaları ve modern genetik araştırmalar, eğitim başarısındaki farklılıkların önemli bir kısmının genetik yatkınlıklardan kaynaklanabileceğini göstermektedir. Ancak, genetik etkilerin bireylerin eğitim yolculuklarındaki önemi, içinde yaşadıkları çevresel koşullardan, hem ailelerinin sosyoekonomik durumundan hem de toplumun genel yapısından (eğitim sistemleri, sosyal politikalar gibi) etkilenebilir. Genetik ve çevresel faktörlerin bu karmaşık etkileşimi, gen-çevre etkileşimi olarak adlandırılır. Bir ülkenin sosyoekonomik yapısı ve eğitim sistemleri zaman içinde değiştikçe, genetik yatkınlıkların eğitim başarısı üzerindeki etkisinin de değişip değişmediği önemli bir sorudur. Bu çalışma, sosyoekonomik eşitsizliğin azaldığı bir ülke olan İsveç örneğinde, eğitimle ilişkili genetik etkilerin yarım yüzyıl boyunca farklı doğum gruplarında nasıl bir değişim gösterdiğini araştırmaktadır.
Amaç
Bu çalışmanın amacı, eğitim başarısı ile ilişkili genetik yatkınlıkların bireylerin eğitim düzeyleri üzerindeki etkisinin, yarım yüzyıl boyunca İsveç’teki farklı doğum gruplarında (kohortlarda) nasıl değiştiğini incelemektir. Araştırma, hem genetik yatkınlıkların ortalama etkisindeki değişimi hem de sosyoekonomik arka planın (ebeveyn eğitimi) genetik etkiler üzerindeki düzenleyici etkisinin zaman içinde değişip değişmediğini değerlendirmeyi hedeflemiştir.
Yöntem
Araştırma Modeli: Çalışmada hem geleneksel “aileler arası” modeller hem de daha güçlü çıkarımlar sağlayan “aile içi” modeller kullanılmıştır. Aileler arası modellerde, bir popülasyondaki farklı bireyler arasındaki genetik ve çevresel ilişkiler incelenir. Aile içi modellerde ise aynı ailedeki kardeşler (özellikle çift yumurta ikizleri) arasındaki farklılıklardan yararlanılarak genetik yatkınlıkların daha saf etkisi tahmin edilmeye çalışılır.
Bu model, aile yapısından kaynaklanan karıştırıcı faktörler (genetik yatkınlıkların ebeveynlerin sağladığı çevre ile ilişkili olması gibi) kontrol etmeye yardımcı olur. Çalışma ayrıca, bireylerin genetik yatkınlıklarını ölçmek için “eğitim başarısı poligenik indeks” (EA PGI) kullanmıştır. Poligenik indeks, bir bireyin eğitim başarısı ile ilişkili olduğu bilinen birçok farklı genetik varyantın etkisinin toplu bir ölçüsüdür. Genotip-çevre etkileşimini (GxE) analiz etmek için, poligenik indeksin etkisinin doğum grubuna (makro düzey çevre göstergesi olarak) ve ebeveyn eğitimine (mikro düzey çevre göstergesi olarak) bağlı olarak nasıl değiştiği incelenmiştir.
Örneklem: Bu çalışmanın örneklemi, dünyanın en büyük ikiz kayıtlarından olan İsveç İkiz Kaydı’ndaki ikiz kohortlarına dayanmaktadır. Toplamda 1920–1999 yılları arasında doğmuş Avrupa kökenli 43.000 İsveçli ikizden elde edilen veriler analiz edilmiştir. Bu geniş doğum yelpazesi, zaman içindeki makro-düzey çevresel değişkenlerin etkisini incelemeye olanak sağlamıştır.
Veri Toplama Araçları
Eğitim Başarısı: Temel bağımlı değişken, bireylerin en yüksek eğitim düzeyini gösteren “eğitim yılı” olarak ulusal kayıtlardan alınmıştır. Bu veri, yarım yüzyılın büyük bir bölümünü kapsayan kohortlar için mevcuttur. Ayrıca, üst ortaöğretim diploması, üniversite diploması, üst ortaöğretim not ortalaması ve orta yaş gelir düzeyi gibi ek eğitim ve ekonomik sonuçlar da incelenmiştir.
Genetik Yatkınlık (EA PGI): Bireylerin eğitim başarısı ile ilişkili genetik yatkınlıkları, genom çapında ilişkilendirme çalışmalarından (GWAS) elde edilen bilgilere dayanarak hesaplanan eğitim başarısı poligenik indeks (EA PGI) kullanılarak ölçülmüştür.
Sosyoekonomik Arka Plan (Ebeveyn Eğitimi): Bireylerin sosyoekonomik arka planı, ebeveynlerinin en yüksek eğitim düzeyi (yıl olarak) kullanılarak ölçülmüştür. Ebeveyn eğitim verisi, örneklemin daha genç kohortları için mevcuttur.
Analiz
Çalışmada, eğitim başarısı poligenik indeksinin eğitim düzeyi üzerindeki ana etkisini ve bu etkinin doğum yılına (kohorta) göre değişimini tahmin etmek için regresyon modelleri kullanılmıştır. Ayrıca, poligenik indeks ile ebeveyn eğitimi arasındaki etkileşim (gen-çevre etkileşimi) ve bu etkileşimin doğum yılına göre değişimi analiz edilmiştir. Hem aileler arası hem de aile içi modeller ayrı ayrı uygulanarak bulguların güvenilirliği değerlendirilmiştir. Olası taban veya tavan etkilerini kontrol etmek için alternatif istatistiksel modeller de test edilmiştir.
Temel Bulgular
Araştırmanın bulguları, eğitim başarısı ile ilişkili genetik yatkınlıkların etkisinin İsveç’te yarım yüzyıl boyunca önemli ölçüde arttığını göstermektedir.
Genetik Etkinin Zaman İçinde Artışı: Hem aileler arası hem de aile içi modellerden elde edilen sonuçlar, EA PGI’nın eğitim düzeyi üzerindeki yordayıcı gücünün yarım yüzyıl boyunca, özellikle 1960’larda doğan kohortlara kadar belirgin bir şekilde arttığını göstermektedir. Bu artış, İsveç’te eğitim sisteminin genişlemesi ve sosyoekonomik eşitsizliğin azalması gibi makro düzeydeki değişimlerle aynı döneme denk gelmektedir.
Sosyoekonomik Arka Planın Düzenleyici Etkisinin Azalması: Ebeveyn eğitiminin (sosyoekonomik arka plan göstergesi olarak) genetik yatkınlıkların eğitim üzerindeki güçlendirici etkisinin kohortlar boyunca azaldığına dair kanıtlar bulunmuştur. Özellikle yarım yüzyılın ortalarından sonra doğan kohortlarda, yüksek ebeveyn eğitimine sahip olmanın genetik yatkınlıkların eğitim başarısı üzerindeki etkisini o kadar da artırmadığı görülmüştür. Bu durum, eğitim fırsatlarının daha eşit hâle gelmesiyle sosyoekonomik avantajın genetik potansiyeli ortaya çıkarma rolünün azaldığını düşündürmektedir.
Düşük ve Yüksek Sosyoekonomik Gruplarda Farklılaşan Trendler: Bazı bulgular, genetik etkinin zaman içinde artışının öncelikle düşük sosyoekonomik arka plana sahip bireylerdeki genetik etkinin artmasından kaynaklanabileceğini, yüksek sosyoekonomik arka plana sahip bireylerdeki genetik etkinin ise daha sabit kaldığını, hatta azaldığını düşündürmektedir. Bu durum, refah devletinin dezavantajlı gruplar için eğitim tabanını “yükseltmiş” olabileceği yorumunu desteklemektedir.
Gelir Üzerindeki Etkinin Artmaması: İlginç bir şekilde, eğitim başarısı ile ilişkili genetik yatkınlıkların gelir üzerindeki yordayıcı gücünün kohortlar boyunca artmadığı görülmüştür. Bu bulgu, eğitim sistemindeki genişlemeye rağmen, eğitim yoluyla gelir elde etme yollarının genetik yatkınlıklarla daha az ilişkili hâle gelmiş olabileceğini düşündürmektedir, ancak bu konuda daha fazla araştırmaya ihtiyaç vardır.
Sonuç
Bu çalışma, eğitim başarısı ile ilişkili genetik yatkınlıkların etkisinin, İsveç’in refah devletinin geliştiği ve eşitsizliğin azaldığı yarım yüzyıl boyunca anlamlı şekilde arttığını göstermektedir. Bu artışın, özellikle sosyoekonomik arka planın genetik etkiler üzerindeki güçlendirici rolünün azalmasıyla ilişkili olması, eğitim sisteminin daha kapsayıcı ve eşitlikçi hâle gelmesinin genetik potansiyelin daha fazla birey tarafından gerçekleştirilmesine olanak tanımış olabileceğini düşündürmektedir. Bulgular, düşük sosyoekonomik gruplardaki genetik etkinin artışının genel trendde etkili olduğunu göstermekte; bu da eğitimde fırsat eşitliğinin artmış olabileceğine dair bir işaret olarak yorumlanabilir. Ancak, genetik etkinin gelir üzerindeki yordayıcı gücünün artmaması, eğitim ve ekonomik sonuçlar arasındaki ilişkilerin karmaşık yapısını ortaya koymaktadır. Çalışma, genetik ve çevresel etkileşimi inceleyen araştırmalar için metodolojik hususların önemini vurgularken, makro-düzey çevresel bağlamların genetiğin bireysel sonuçlar üzerindeki etkisini nasıl şekillendirdiğini anlamak için daha fazla araştırmaya ihtiyaç duyulduğunu göstermektedir.
Kaynak: Pettersson, O. (2025). Raising the Floor? Genetic Influences on Educational Attainment Through the Lens of the Evolving Swedish Welfare State. Behavior Genetics, 55(2), 199-214. https://doi.org/10.1007/s10519-025-10219-z