
Sosyal Zorlukların Dışsallaştırma Davranışı Üzerindeki Gen-Çevre Etkileşim Etkileri
Çocukluk ve ergenlik dönemindeki dışsallaştırılmış davranışlar (örneğin, saldırganlık, dürtüsellik, kural tanımama), bireylerin ileriki yaşamlarında hem ruh sağlığı sorunları hem de eğitim ve mesleki başarı gibi konularda zorluklar yaşamasıyla ilişkilendirilmiştir. Bu tür davranışların ortaya çıkmasında hem genetik yatkınlıkların hem de çevresel faktörlerin rol oynadığı bilinmektedir. Özellikle sosyal zorluklar ve stresli yaşam olayları, dışsallaştırılmış davranış riskini artırabilir. Ancak, genetik ve çevresel etkilerin sosyal zorluklar bağlamında nasıl bir etkileşim içinde olduğu ve bu etkileşimin sosyal zorluğun türüne göre değişip değişmediği karmaşık bir konudur. Bu çalışma, farklı sosyal zorluk alanlarının (mağduriyet, stresli yaşam olayları gibi) dışsallaştırılmış davranışlar üzerindeki genetik ve çevresel etkileri nasıl değiştirdiğini inceleyerek, gen-çevre etkileşiminin daha ayrıntılı bir resmini sunmayı amaçlamaktadır.
Amaç
Bu çalışmanın temel amacı, mahalledeki fırsat düzeyleri (genel, eğitim, sağlık-çevre, sosyoekonomik) ve yaşam stresi dâhil olmak üzere sosyal zorlukların çoklu boyutlarının, gençlerdeki dışsallaştırılmış davranışlar üzerindeki genetik (A), ortak çevresel (C) ve kendine özgü çevresel (E) etkileri düzenleyip düzenlemediğini test etmektir.
Yöntem
Araştırma Modeli: Çalışmada, gen-çevre etkileşimini (GxE) analiz etmek için ikiz veri setlerine uygun istatistiksel modeller (Purcell modeli gibi) kullanılmıştır. Bu modeller, tek yumurta ikizleri (genetik olarak %100 benzer) ve çift yumurta ikizleri (genetik olarak ortalama %50 benzer) arasındaki dışsallaştırılmış davranışlardaki ve bu davranışların farklı sosyal zorluk seviyelerine göre farklılıklarını analiz ederek genetik, ortak çevresel ve kendine özgü çevresel etkilerin payını tahmin eder. Gen-çevre etkileşimi analizi, belirli bir sosyal zorluk türünün seviyesine bağlı olarak genetik ve çevresel etkilerin dışsallaştırılmış davranışlar üzerindeki katkısının nasıl değiştiğini değerlendirir.
Örneklem: Çalışmanın örneklemi, “Adolescent Brain Cognitive Development (ABCD) Study” çalışmasına katılan 760 aynı cinsiyette ikiz çiftinden (10-11 yaş arası) oluşmaktadır. Bu çalışma, Amerika Birleşik Devletleri’nde genç beyin gelişimi üzerine yapılan büyük ölçekli, boylamsal bir çalışmadır ve farklı bölgelerden ikizleri içermektedir.
Veri Toplama Araçları
Dışa Dönük Davranışlar: Çocukların dışsallaştırılmış davranışları, ebeveynlerin doldurduğu Çocuk Davranış Kontrol Listesi (CBCL) kullanılarak hem başlangıçta hem de bir yıl sonra değerlendirilmiştir.
Mahalledeki Fırsatlar: Mahalledeki fırsat düzeyi, çocukların yaşadığı bölgenin eğitim, sağlık-çevre ve sosyoekonomik olanaklarını yansıtan Çocuk Fırsat Endeksi (COI) kullanılarak ölçülmüştür. Bu endeksin genel bir skoru ve üç farklı alana ilişkin alt skorları kullanılmıştır. Bu veri başlangıçta toplanmıştır.
Yaşam Stresi: Yaşam stresi, gençlerin kendi bildirimleri aracılığıyla yaşadıkları stresli olayların sayısı ve bu olayları ne kadar “kötü” olarak algıladıkları üzerinden bir yıl sonra değerlendirilmiştir.
Analiz
Dışsallaştırılmış davranışlardaki varyansın genetik, ortak çevresel ve kendine özgü çevresel etkilere ne kadar atfedilebileceğini tahmin etmek için univariate biyometrik modeller kullanılmıştır. Daha sonra, her bir sosyal zorluk alanı (genel COI, eğitim COI, sağlık-çevre COI, sosyoekonomik COI, kümülatif yaşam olayları, “kötü” olarak algılanan yaşam olayları) ayrı ayrı dışsallaştırılmış davranışlar üzerindeki genetik ve çevresel etkileri nasıl düzenlediğini test etmek için gen-çevre etkileşim modelleri uygulanmıştır. Modellerde yaş ve cinsiyet, kontrol değişkenleri olarak dâhil edilmiştir.
Temel Bulgular
Çalışmanın bulguları, farklı sosyal zorluk türlerinin dışsallaştırılmış davranışlar üzerindeki genetik ve çevresel etkileşimlerini farklı şekillerde düzenlediğini göstermektedir.
Mahalledeki Fırsat Düzeyi: Mahalle fırsat düzeyi daha düşük olduğunda (daha yüksek dezavantaj), dışsallaştırılmış davranışlar üzerindeki ortak çevresel etkilerin oranının arttığı bulunmuştur. Bu durum, biyoekolojik modele uygun bir örüntüdür; çevresel etkiler zorlu ortamlarda daha belirgin hâle gelir.
Eğitim Olanakları: Mahalledeki eğitim olanaklarının düşük olduğu yerlerde, dışsallaştırılmış davranışlar üzerindeki genetik etkilerin oranının belirgin şekilde azaldığı, ortak çevresel ve kendine özgü çevresel etkilerin oranının ise arttığı görülmüştür. Eğitim olanakları arttıkça genetik etkinin oranı tekrar yükselmiştir. Bu bulgu da biyoekolojik modelle uyumludur.
Sağlık-Çevre ve Sosyoekonomik Olanaklar: Mahalledeki sağlık-çevre ve sosyoekonomik fırsatların daha düşük olduğu yerlerde (daha yüksek zorluk), dışsallaştırılmış davranışlar üzerindeki genetik etkilerin oranının arttığı bulunmuştur. Bu durum, diyatez-stres modeliyle uyumludur; genetik yatkınlık dezavantajlı çevrelerde daha fazla ortaya çıkar.
Yaşam Stresi: Yaşanan stresli yaşam olaylarının sayısı arttıkça, dışsallaştırılmış davranışlar üzerindeki genetik etkilerin oranının azaldığı, kendine özgü çevresel etkilerin oranının ise arttığı görülmüştür. Bu örüntü, yaşam olayları öznel olarak “kötü” olarak algılandığında da benzer şekilde gözlenmiştir.
Özetle, farklı sosyal zorluk alanlarının (mahalledeki fırsatların farklı boyutları ve yaşam stresi) dışsallaştırılmış davranışlar üzerindeki genetik ve çevresel etkileşimleri birbirinden farklıdır. Eğitim olanakları ve yaşam stresi biyoekolojik modele (çevresel etki zorluk arttıkça belirginleşir) uyarken, sağlık-çevre ve sosyoekonomik olanaklar diyatez-stres modeline (genetik etki zorluk arttıkça belirginleşir) uygun bir örüntü sergilemiştir.
Sonuç
Bu çalışma, sosyal zorlukları tek boyutlu bir kavram olarak ele almak yerine, farklı yönlerini (mahallenin eğitim, sağlık-çevre, sosyoekonomik olanakları ve yaşam stresi gibi) ayrı ayrı değerlendirmenin önemini vurgulamaktadır. Bulgular, farklı sosyal zorluk türlerinin dışsallaştırılmış davranışlar üzerindeki genetik ve çevresel etkileri farklı şekillerde düzenlediğini göstermektedir. Özellikle, eğitim olanaklarının ve yaşam stresinin düşük olduğu durumlarda çevresel faktörlerin dışsallaştırılmış davranışların ortaya çıkışında daha büyük rol oynayabileceği, buna karşılık sağlık-çevre ve sosyoekonomik olanakların yetersizliğinin ise genetik yatkınlığı (diyatez-stres mekanizması) daha belirgin hâle getirebileceği düşünülmektedir. Bu farklı örüntülerin anlaşılması, dışsallaştırılmış davranışları önlemeye veya müdahale etmeye yönelik stratejilerin geliştirilmesinde önemlidir. Örneğin, farklı çevresel risklere maruz kalan gençlere yönelik müdahalelerin, riskin türüne göre genetik ve çevresel faktörlerin göreceli önemini dikkate alarak hedeflenmesi daha etkili olabilir. Çalışma, sosyal zorlukların karmaşık ve çok boyutlu doğasının daha iyi anlaşılması gerektiğini ve bu anlayışın genetik bilginin bireyselleştirilmiş müdahaleler için kullanımına rehberlik edebileceğini göstermektedir.
Kaynak: Dash, G. F., Karalunas, S. L., Kenyon, E. A., Carter, E. K., Mooney, M. A., Nigg, J. T., & Feldstein Ewing, S. W. (2023). Gene-by-Environment Interaction Effects of Social Adversity on Externalizing Behavior in ABCD Youth. Behavior Genetics, 53(2), 219-231. https://doi.org/10.1007/s10519-023-10136-z